Merdiveni basamak basamak bizimle çıkmaya hazır mısınız?

güzel kızlarımın doğumundan itibaren yaşadıkları ve yaşayacaklarını not edeceğimiz bi günlük bu adeta....

28 Mart 2010 Pazar


Bugün kızlarımla beraber ilk kez parka gittik.Çevrelerinde cıvıl cıvıl oynayan çocukları ,renk renk oyunckları gören kızlarımın keyfine diyecek yoktu.Benim gibi onlarda sıkılmıştı kapalı dört duvar arasında oturmaktan.Alanyanın harika güneşinin tadını çıkarmalıydık helede haftanın bitişini,yeni haftanın müjdesini veren bu pazar gününde.
Salıncağa pek yabancı değildik (evdeki hopbalamız sayesinde herkese tavsiyem)ama taktaravalli kay kay ve motor bizim için yeni oyuncaklardı.Babamız,kuzenimiz Şevval,halamız ve babaannemiz de bize eşlik ettiler.Kuzenimizin bi otarafa bi bu tarafa koşuşturması beni hayal alemine sürükledi bi anda.Kızlarım erva ve bera da büyümüş ben bankta oturup onları izliyorum. kaykayın tepesinde tamda kayarken annecim deyip bana el sallıyorlar ne de tatlı oluyor değilmi hayali bile.İşte bu zamanlarıda iple çekiyorum bian önce büyümenizi istiyorum. çünkü ozaman daha iyi anlıycam sizi.ŞİMDİ DAYANAMIYORUM AĞLAMINIZA size derman olamamak acıtıyor yüreğimi.Hele de bi ev ziyaretine gitmek yada başka birilerini görmek hiç iyi gelmiyor size hep ağlıyorsunuz ağladıkça beni üzüyorsunuz.Nedenini bilmiyorum bu sesli feryadınızın anlıyamıyorum ve anlayamadığım için kendimi yiyorum ve mutsuz oluyorum çünkü sizde mutsuz oluyorsunuz.Bağırmaktan ve ağlamaktan boğazınız ağrıyo,sesiniz kısılıyo yapmayın nolur üzmeyin beni.Rabbim size sağlık sıhhat versin ve bian önce büyüyün.Büyüyünki sizi anlayayım ve derdinizin dermanı olayım nolur.isteklerinizi ifade edinki karşılayayım,parkta oyunları beraber oynayalım,sizi götürmek için birilerini bekleyip ertelemeyelim bişeyleri.Yanlızken bile yetebileyim size yoksa şimdi yetemiyorum buyüzdende erteliyorum birileri olmayınca yapılmıyacak ilkleri.
İlk olarak gittiğimiz parkta misafirlerimizin varlığı nedeniyle yanlız değildik böylece.Hep beraber eğlenerek,güzel Alanyanın tadını çıkartıp evin yolunu tuttuk ama güzel kızlarımın aklı parkta kaldı galiba.Merak etmeyin meleklerim bu kaçamakları hep yaparız ALLAHIN izniyle yeterki siz büyüyün!!!!!

27 Mart 2010 Cumartesi



içten bi merhaba
çünkü merhaba demeyeli hayli zaman oldu.erva ve beranın yeni dişlere merhaba demesi beni hayli alıkoydu buralardan.Ama bu kez yanlız değiliz çok şükür.Uzun zamandır gerçekleşeceğini iple çektiğimiz bi duamız kabul görüldü rabbim katında veee eşimin bu nedenle de benim Emine annem,Cumali babam ve kız kardeşi songül müthiş bi süprizle kapıyı çaldılar..Nihayet iki yılı aşkın bi süredir gelmelerini beklediğimiz misafirler bir adım ötede bize gülücük dağıtıyorlardı.dünyalar bizim oldu.tabii fatıma ervanın yabancılamasını saymazsak.
Sürekli benimle beraber olduklarından ve evden tek başımıza dışarı çıkamayıp babamızın izin gününde ancak bir yerlere gittiğimizden iyice evcimen ve anneci oldular.bir başkasının kucağına dahi gitmek istemez oldular artık.helede bu duruma diş sıkıntısıda eklenince kucağımdan inmiyorlar artık.bundan dolayıda babaanneleri görünce başladı iç çeke çeke nazlı ağlayış.Umarım pek fazla sürmez bu durum.
Gurbette tanıdık bir yüz görmek çocuklarımın sesiyle dolu olan yuvamızda bide anne babamızın sıcaklığını eklemek çok iyi gelicek bize.Ve bende bu süre zarfında başka şeylerede yoğunlaşma fırsatı bulabileceğim...
Akrebe,yelkovanı daha hızlı kovaladığı,zamana,daha hızlı geçtiği,ALLAHA,ailemizi sağsalim bize ulştırdığıve ailemize bizi yanlız bırakmadıkları için çoooooooooooooookkkk teşekkürler!!!!

24 Mart 2010 Çarşamba

BİR YIL DAHA KAYIP GİTTİ AVUÇLARDAN


Takvimlerden bir yıl daha eksildi bugün.Daha çok olgunlaşıyor insan.Hani derler ya yaş kemale eriyor yavaş yavaş.Siz büyüyorsunuz, ben büyüyorum, biz büyüyoruz kuzularım.Yaş otuzbeş olana kadar yaş sendromuna pek girilmiyor diyorlar ya ama ben bu gibi düşünenlerden değilim malesef.Çünkü ben büyüdükçe sizde büyüyorsunuz ve ben siz büyüdükçe sizin için endişeleniyorum.iyi bir birey olarak yetiştirememekten,zamanın getirilerine sizi kaptırmaktan,anne babanıza asi olmanızdan,size yetememekten korkuyorum.Ergenlik denen zamanı annelerimiz gibi ustalıkla atlatamamaktan korkuyorum.Ve en önemlisi yıllar akıp giderken her kuş gibi sizde uçup gidip bizi kendimizle başbaşa bırakmanızdan,etrafımızda olmamanızdan dolayı içimi bi hüzün kaplıyor.Bu duyguları yaşamak belkide çok erken ama artık ben de bi anneyim ve çok duygusalım. siizinle bereber olduğum bu ilk doğum günümde yaşandı bu duygular ve bu doğum günü benim için farklı oldu her anlamda.
İlk defa anne olarak girdim bi yaşıma daha,rabbimin bana hediye ettiği iki tane inci tanesiyle:ERVA ve BERAyla
Müthiş bi de tevaffukla,yani malatyadan gelen misafirlerimizin gelişi bugüne denk geldi.Kendi ailemin yanlarında olup onların o aile sıcaklığıyla yaşasamda bu anları 20 yaşına kadar,son üç yılı onlardan uzak o sıcaklıktan mahrum kalarak geçirsemde,bu özlemi müstakbel kayınvalidem ve kayınpederimle bi an olsun dindirdim.
Veee çok güzel hediyeler aldım bugüne dair....
*Hediye paketi hazırlayıp taaa malatyadan yolladılar benim için.Annem ,Sümeyye Şüheda ve müstakbel gelin adayımız Meral.
bütün doğum günlerim içinde aldığım hediyelerin en güzeliydi bunlar annemin kendi elleriyle pişirip yolladığı kurabiyeler,cimcimemin(şüheda) benim için aldığı kum saati,sümoşumun ve meralin ortak fikri takvimmmmmm.Her sayfasında bir fotoğrafımın bulunduğu bana ait bi takvim...birde önemli günleri bi türlü hatırlayamayan abimden aldığım telefon...
Rabbim! sana şükürler olsun ki böyle bi ailem var.Allahım onlar beni nasıl mutlu ettiyse sende onları öyle mutlu kıl.Onların canlarının acımasına izin verme ve aranızdaki aile bağlarımızı iyice güçlendir....amin
İYİKİ VARSINIZ İYİKİ AİLEMSİNİZ SİZLERLE ÖVÜNÜYORUM VE NAZİK DAVRANIŞLARINIZDAN ÖTÜRÜ BAŞTA EŞİME VE KIZLARIMA AİLEME VE BUGÜNDE BÜYÜK EMEĞİ OLAN MÜSTAKBEL GELİNİMİZ MERALE BİRKEZ DAHA SONSUUUZ TEŞEKKÜRLER.....

13 Mart 2010 Cumartesi

HADİ YELKOVAN DAHA HIZLI KOVALA AKREPİ


Sevdiğimiz insanı beklerkenki zaman nasıl geçer sizce...
Kolaymıdır anne-babanı bekleme zamanı...
Uzuuuuun zaman sonra onları tekrar görebilme arzusu ve heyecanı,aslında hızlı akıp giden zamandan dahada mı fazlasını bekler sabırsızlıkla?
Halbuki zamanın su gibi akıp gitmesinden,zamanı tutamamaktan şikayetlenip duran ben şimdi vaktin geçmediğini mi söylüyorum tutarsızca...
Mazur görün beni n'olur! Anne,baba ve kardeşleriN okadar özlemi okadar büyüdüki içimizde onların bize laf arasında bile kurdukları "yazın ordayız çocuklar,geliriz inşallah"cümlelerinin gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.Zaman hemen geçiversede onları kapıyı sonuna kadar açıp koşar adımlarla merdivenleri birer ikişer inip karşılayacağımız gün hemen gelse.
CENNET GÜLLERİM;
Her nekadar kendime ifade etmekten bile sakınsamda gurbette yanlızlık çok zor.Çevremizde arkadaşlarımız ve dostlarımız olsada,en güzel anlarınızı kocaman ailemizden uzakta onlarsız sevdiklerimizle yaşasakda,onlarla paylaştığımız hüzün kadar bile tatlı olmuyor işte.Hele sizi onlarsız büyütmek,yaptığınız yeni şeyleri onlarsız yaşamak ,tatlılığınızı bile sanal alemde onlara göstermek acıtır oldu içimi.
Aile mefhumunun önemini yeterince anlatabilirmiyim,öğretebilirmiyim size onlardan uzak,bi cumartesi "hadi kızım babaannelere gidiyoruz"diyemeden yada bi pazar günü "kahvaltıya anneannelere gitmeye ne dersiniz"sözcüğünü kullanamadan onlarla iç içe olmadan size nasıl hissettiricem aile bağlarını? bilemiyorum.
Bu yüzdendir zamana dahi müdahale eder olduğum davranış.Her zaman mümkün olmasada ailelerimizle bir arada olmak ,gelecekleri zamanı sabırsızlıkla bekleyip o günleri yaşamak,sizi onlarsız büyüttüğüm zamanın acısını azda olsa beraber çıkarabilmek hep beraber.
Biliyorum sizde çekiyorsunuz bu özlemi,ikinize yetişemediğim zamanlarda birinizin babaannenin kucağında olması sizin içinde süper bi durum yada işimiz dolayısıyla evden ayrılırken anneanneyle kalmak bi yabancının kucağında kalmaktan daha muhteşem olsa gerek,hele bozuştuğumuz zamanlarda dedelere kaçmak şekerliklerle,kucağına atlayıp göremiyceğimi düşünüp saklandığınızı sanmanızı yaşamak güzel bi hayal değil mi bizim için....
Az bi vakitte olsa bu zamanları yaşamak istiyoruz bizde.Açılan her telefonda bıkmadan ne zaman geliyorsunuz diye sormamızın sebebi bu işte bi an önce kavuşmak size. Her ne kadar bu duygularımızı şimdiye kadar kendi içimizde saklayıp size söylemesekte burada teşir ettik içtenlikle.....
SİZİ ÇOOOOK SEVİYORUZ VE BİRAN ÖNCE ALANYAYA GELMENİZİ BEKLİYORUZ
4 AİLE FERDİ OLARAK 4 ÇARPI 4 GÖZLE :)

8 Mart 2010 Pazartesi

İLK ARDADAŞ TOPLANTIMIZ.... :)



Rabbim misafir eksikliğini vermesin hiç kimseye diyerek başlamak istedim yazıma.Kızlarım Erva ve Beranın hastane arkadaşları Ecrinle,Ceylin ikizlerini ağırladık evimizde bu hafta sonu.İlk kez karşılaştı ikizler birbirleriyle.Daha önce karşılaşmışlardı ama dünyaya gelmeyi sabırsızlıkla bekledikleri yerde gerçekleşmişti o buluşma.
Ecrin ve Ceylinle aramızda normalde 9 gün fark vardı ama bizim yaramazlar aceleci davranıp 22 gün önce ziyaret edip fark attılar arkadaşlarına.Aradaki fark çoktu.Mesela onlar benzemiyorlardı birbirine,ama biz çok benziyoruz,onlar çok hareketlive uslu(maşallah)bizse tam tersi yaramaz.Arada kilo farkıda vardı tabi bizim bi aylık farkımız olması hasebiyle.Ve tabii dil farkıda vardı aramızda.Benim kızlarım anneleri gibi çok gevezelerdi ve biraz bağırtlak :)
Çok güzel geçti vakit.Aysun ablayla yad ettik geçen hastane günlerimizi ve gömrüşmemize iki taraflı çok memnuın olduk.
Şimdiden başladık arkadaşlarımızla yavaş yavaş tanışıp sayımızı artırmaya.Darısı yeni arkadaşlıklarımıza.....

4 Mart 2010 Perşembe


Takip ettiğim bloglardan ensar berayı ziyaretim esnasında beni bu yazıyı yazmaya sürükleyen bi yazı okudum.Bi annenin ikinci kere mutluluğu ve bu seviçle beraber ilk evladının önemli ihtiyacına bu sebeple nokta koymak.Aynı duyguları sanırım canfeza(köpürcük)da yaşıycak yakında :) bu haberi dün aldım ve canım arkadaşımı burdan tekrar kutluyor ve ona yavrularıyla mutlu bi yaşam temenni ediyorum.Birinin tutkusuna ve bağımlılığına son vermek onun sonu gibi görünsede insanoğlunun bunun da üstesinden gelebileceğini düşünüyorum.Ama bu düşüncem kocamanlar için ya yavrular,onlar için kolay olabilirmi anne ile arasındaki en sağlam bağın birini yitirmek.Ya anne için kolay mı yavrusunun mutsuzluğunu bilip çare olamamak...


Bide bizler varız ikiz aneleri,bir evlada ilginin tamamı giderken iki yavru için ikiye bölmek zamanı,en güçlü bağı,ilgi ve sevgiyi...Biriyle ilgilenirken diğerinin kalbine burukluk mu konduruyorum farkında olmadan,ama biriyle ilgilenirken diğerinin beklemesi gerektiğini düşünürken ben,onların sessiz çığlıkları, içli gözlerle bakıp ya ben! dediği zamanları, gözlerimim içine içine bakıp anne ya ben!haykırışlarına cevap verememek kavuruyor yüreğimi,ya biriyleyken diğerininin kendini farkettirme çabaları,atılması sesli gülücüklerle,sesler çıkarması, anne hadi artık farket ben burdayım ,benide al lüften diye göz süzmesi bana ve onu görmediğimi sanıp ağlamaya başlaması. bunlar çok zor bi anne için ÇARESİZ DEĞİLSİNİZ ÇARE SİZSİNİZ denir ya hep bizde çare olmaya çalışıyoruz babamızla kendimizce.PIRPIR KELEBEKLERİM benim inanın eşit davranmak için elimden gelen bütün çabayı sarfediyorum sizin için o minicik yüreğinize bi burukluk kondurmamak adına.Çünkü sizin saçınızın bi teli kopsa benim yüreğim sızlar.Çünkü anne için yavrusu onun yüreğidir ve hiçkimse yüreğinin sızlamasını istemez.Ve anne yüreksiz yaşayamaz...
İkinizi alıyorum bende kucağıma,aynı anda yemek yediriyorum size,ikinizle beraber oynuyoruz ve paylaşmayı öğreniyorsunuz sizde bu arada... :)